7 Mayıs 2013 Salı

Baba ve Evlat !!!

Baba : Evladım seni çok göresim geldi, nerelerdesin?

Evlat : Baba çok işim var..

—–

Baba : Evladım seni arıyorum, ama ulaşamıyorum.

Evlat : Baba toplantılarım var.

—–

Baba : Evladım seni bugün yemeğe bekliyoruz.

Evlat : Baba arkadaşlarla önceden yaptığımız bir program var.

—–

Baba : Evladım bir sesini duyayım dedim.

Evlat : Babacığım şimdi kapatmak zorundayım, ben seni ararım.

—–

Baba : Evladım seni ne zaman göreceğiz?

Evlat : Baba çok işim var, bir ara uğrarım.

—–

Baba : Evladım dün gece rüyalarıma girdin, iyi misin?

Evlat : İyiyim baba iyiyim.. Şimdi araba kullanıyorum, seni sonra ararım..

—–

Baba : Evladım ne zaman arasam işin var, yoğunsun, seni çok özledim, ne zaman görüşeceğiz?

Evlat : OF BABA YAAA!!!

Bir zaman sonra evlat babasına telefon eder… Telefonu açan babasının komşusudur

Evlat : Babamla görüşeceğim, çok işim var, gelemeyeceğimi söyleyecektim..

Komşu : Babanız dün gece vefat etti, son sözleri de “Evladım şimdi iş toplantısındadır, onu rahatsız etmeyin, beni toprağa siz verin” oldu...

İnsanlar sadece konuşuyor, hiçbir şey bilmeden..

15 yaşındaki bir kız yanında 1 yaşındaki bebeğiyle sokakta yürüyor, insanlar ona fahise diyor 13 yaşında tecavüze uğradığını bilmeden. İnsanlar bir adama şişman diyor, kilosunu hızla arttıran bir hastalığının olduğunu bilmeden. İnsanlar yaşlı bir adama çirkin diyor, ülkesi için savaşırken kaza geçirdiğini bilmeden. İnsanlar bir kadına kel diyor, kanser olduğunu bilmeden. İnsanlar sadece konuşuyor, hiçbir şey bilmeden..

EŞLE; içilen kahve : HUZUR'dur..!

EŞLE; içilen kahve : HUZUR'dur..!
Köpüklere GÜVEN karışır, dudağının kenarına hafif bir TEBESSÜM kondurur..!

ANNEYLE içilen; hadi bir sohbet ederken kahve içelim : GÜÇ'tür..! Köpüğünde ANNE ŞEFKATİ vardır,
TELVESİNDE hayatın yorgunluğu..!

BABA ile içilen kahve : SEVGİ dir..!
Az şekerli, HEP BENİMLE OL'dur telvesi..!

BEKLEMEDİĞİN bir anda gelen kahve : BAŞKA'dır..!
Isıtıverir içini..!
YORGUNKEN içilen kahve : HAFİFLETİR, yorgunluğunu alır..!

DOSTLARLA içilen kahve : NEŞE'dir..!
Kahkahalar KÖPÜKLER üzerinde yüzer..!

TEK BAŞINA balkonda içilen kahve : YANLIZLIK'tır;
ACIDIR TADI. Köpüğüde, telveside GÖZYAŞI kokar..!

O yüzden; yalnız içmeye GÖNLÜM elvermedi..!
GÜVEN karışmış köpüklerde
Bir tutam TEBESSÜM eşliğinde
HUZUR bulalım istedim...

AFİYET OLSUN BİZE VE TÜM DOSTLARIMIZAA ♥

Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman Generale:

Harun Reşit savaşta esir aldığı düşman Generale:

- Hayatını bağışlarım ama bir şartım var, der.
'Kadınlar hayatta en çok ne ister?' budur bilmek istediğim.

Bu sorunun yanıtını getir kurtar kelleni der.

General sorar soruşturur bu çetin sorunun yanıtını aramaya başlar ve Kaf dağındaki bir cadının bunu bildiğini öğrenir.

Günlerce gecelerce at koşturur, cadıyı bulur ve sorar:

-Kadınlar hayatta en çok ne ister?

Korkunç cadı yanıt için öyle bir şart ileri sürer ki yenilir yutulur cinsten değil.

-Evlen benimle!

O zaman öğrenirsin ancak istediğini...

Bu ölümcül teklifi kabul eder General ve doğru yanıtı alır almaz koşar Harun Reşit'e ve:

- Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek ister!

Harun Reşit Generalin hayatını bağışlar ancak cadıya da evlenmek için söz vermiştir.

Neyse evlenirler. İlk gece General bir bakar ki , o korkunç cadı dünyalar güzeli bir afete dönüşmüş karanlık odada.

Konuşur cadı:

- Benim kaderim böyle.

Günün sadece yarısı güzel olabilirim, diğer yarısı çirkinim der.
Ne dersin? Geceleri seninleyken mi güzel olayım , yoksa gündüzleri dışarıdayken mi?.....

General düşünür ve:
Sen bilirsin kararı kendin ver der.

İşte o an korkunç cadı sonsuza dek güzel bir kadın olarak kalır....

Peki, bu öyküden çıkarılacak 3 ders nedir?

1.Kadınlar en çok kendi özgür iradeleriyle hareket etmek isterler.

2.Özgür iradesiyle hareket eden bir kadın her zaman güzeldir.

3.İster güzel olsun, ister çirkin olsun her kadın aslında bir cadıdır :-)

Hayatınız seçtiğiniz kadındır.
Zevkli bir kadına rastlarsanız zevkiniz,
Bilgili bir kadına rastlarsanız bilginiz,
Zeki bir kadına rastlarsanız zekânız gelişir.

Hayat kat kattır.
Babil’in Asma Bahçeleri gibi teraslar halinde yükselir ve bir terastan bir terasa sizi kadınlar götürür.

Ve
bugün durduğunuz teras, seyrettiğiniz manzara,
Gördüğünüz hayat yanınızdaki kadının terası, manzarası ve hayatıdır.

Hayatınız seçtiğiniz kadındır.

OKUMADAN SAKIN GEÇME ! HARİKA . !

OKUMADAN SAKIN GEÇME ! HARİKA . !

Kadın her sabah olduğu gibi o günde beyaz değneği ve el yordamı ile otobüse binmişti.

Şoför : -Soldan üçüncü sıra bos hanımefendi, dedi. Kadın 32 yaşında güzel bir bayandı ve esi oldukça yakışıklı bir hava subayı idi. Bundan birkaç ay önce yanlış teşhis sonucu gerçekleştirilen ameliyatla gözlerini kaybetmişti.

Genç kadın ameliyat sonrası göremiyordu ve asla göremeyecekti. Kocası ameliyattan sonra acı gerçeği öğrenince yıkılmış ve kendi kendine bir söz vermişti. Asla karisini yalnız bırakmayacak, ona sonuna kadar destek olacak, kendi ayakları üzerinde durana kadar cesaret verecekti. Günler geciyordu. Kadın her geçen gün kendini daha kötü hissediyor, çok sevdiği kocasına
yük olduğunu düşünüyordu. Esinin bu içine kapanık, karamsar hali kocayı çok üzüyordu. Bir an önce bir şeyler yapması gerekiyordu, karisi günden güne kendi içine kapanık dünyasında kayboluyordu. Bütün gün düşündü koca nasıl yardim edebilirim güzeller güzeli esime diye...

Birden aklına esinin eski isi geldi. Geri dönmesini isteyecekti. Ama bunu ona nasıl söyleyecekti, çünkü artık çok kırılgan ve neşesizdi. Bütün cesaretini toplayarak aksam karısına konuyu açtı. Karisi dehşetle gözlerini açtı.

- Ben bunu nasıl yaparım ben körüm, diye bağırdı. Kocası ona destek olacağını her sabah ise onu kendisinin bırakacağını ve aksam alacağını ve ona çok güvendiğini söyledi. Çünkü esini tanıyordu ve bunu başarabileceğini biliyordu. Kadın büyük bir umutsuzlukla kabul etti çünkü esini çok seviyordu ve onu kırmak istemiyordu. Her sabah esini isine bırakıyor ve akşamları alıyordu fedakar koca. Günler böyle ilerledi; karisi eskisinden biraz daha iyiydi. Fakat kocası daha fazlasını istiyordu, kendisine söz vermişti sonuna kadar gidecekti. Aksam karısına:

- artık ise kendin gidip gelmelisin, dedi,. Kadın şaşırmıştı. Bunu asla yapamayacağını söyledi. Kocası ısrar edince onu yine kıramadı ve bütün cesaretini toplayarak kabul etti. Aslında bunu kendisi de istiyordu ama o kadar güveni yoktu. >Sabahları kadın artık otobüs durağına kendisi gidiyor, otobüsüne biniyor ve otobüsten inerek isine gidebiliyordu. Günler günleri kovaladı hiçbir problem yoktu. Yine bir gün otobüse binerken, şoför :

- Sizi kıskanıyorum, hanımefendi dedi. Kadın kendisine söylenip söylenmediğini anlayamadan, "neden" diye sordu. Şoför,

- Çünkü her sabah sizin arkanızdan hava subayı genç bir adam otobüse biniyor ve bütün yol boyunca sevgi ile size bakıyor, otobüsten indikten sonra yeşil ışıkta yolun karsısına geçmenizi bekliyor , siz binaya girdikten sonra arkanızdan öpücük yollayıp size her gün sevgiyle el sallıyor , dedi.

YAŞAMINIZDA HER ZAMAN ARKANIZDA DURACAK, VE SİZİ BİR ÖMÜR BOYU SEVECEK HAYAT ARKADAŞI BULMANIZ DİLEĞİYLE..

Saçınız mat mı?

Saçınız mat mı?

Saçınızı şampuanladıktan sonra son su olarak bir çaydanlık
ılık çayla durulayın. Bakın saçlarınız nasıl ışıl ışılıyor.

Ayağınız mı kokuyor?
Ilık çay dolu bir leğene ayaklarınızı daldırın ve her akşam
yatmadan önce 10 dakika tutun. 10 günde koku diye
bir şey kalmayacaktır.

Boğaz ağrılarında
Posaları süzüp soğuyan demi boğaz ağrılarında gargara
olarak kullanılır.

Cildiniz çok mu yağlı?
Banyodan çıkmadan son su olarak bir çaydanlık çay ile teninizi
ovuşturun,balsam vazifesi görün.

Derinizdeki yaraların temizlenmesi
Çayı, derinizdeki yaraların temizlenmesi ve antibiyotik etki
göstermesi için pamukla tatbik ederek kullanabilirsiniz.

Eliniz balık, soğan mı kokuyor?
Balık ayıkladınız, ellerinizi sabunla yıkadınız ve hala balık kokuyor.
Ya da soğan soydunuz, soğan kokuyor. işte kurtarıcınız yine çay.
Elinizi demliçayla yıkayın. Bakın bakalım hiç koku kalmış mı?

Gözünüz çapak mı yapıyor?
Kaynamış çayı bir tasa koyup buharı gözünüze gelecek biçimde
başınızı üstüne koyun. Ya da ılık çaya batırılmış gözlerinize ve
etrafına tatbik edin .

Yemek yerken dilinizi mi ısırdınız?
Yine ilacı demlikteki çaydır. Ağzınızı günde üç defa çalkalayın,
diliniz dokuz yerine üç günde iyileşecektir.

Buzdolabınız koku mu yapıyor?
Demlikte kalmış çay posalarını kurutup bir kap içinde buzdolabının
orta rafına yerleştirin, kokudan eser kalmayacaktır.

Denemekle bir şey kaybedilmez en azından herhangi
bir maliyeti yok ...

KİŞİLİK TESTİ...EĞLENCE AMAÇLIDIR :)


Bir Numara seçin …

Dünya’nın en kısa süren kişilik testi. Her insanın kişiliği farklıdır ama temelde yatan bir kaç özelliği sadece bir resim sayesinde öğrenebilirsiniz. Sadece şu an bu 9 resim arasından gözünüze en güzel geleni, sizi en çok cezbedeni seçin ve altındaki sayıyı aklınızda tutun. Bakın bakalım bu siz misiniz ?

1 NUMARALI RESMİ SEÇENLER:

Siz karşı konulamaz birisiniz.
Seksi, güçlü ve cesur bir kişiliğiniz var.
Tutku ve enerji dolusunuz.
Bu tutkunuzun içinde bir de karanlık bir taraf var…

Birilerini cezbetmeye çalışırken kendinizi iyi hissediyorsunuz.
Her bulunduğunuz ortamda dikkati üzerinize çekiyorsunuz.
Pratik bir zekanız var, ama ayrıca çabuk sinirlenen de birisiniz.

2 NUMARALI RESMİ SEÇENLER:

Sizin bağımsız bir kişiliğiniz var.
Mutlu, hareket halinde ve biraz da statü meraklısı bir insansınız.
Herkesin sizin başarınızdan haberdar olmasını seviyorsunuz.
Mantık odaklı bir insan olduğunuz için hayatı birstrateji oyunu olarak görüyorsunuz.

Biraz yalnız bir kişiliğinizin var çünkü kendinizden başka kimseye güvenmiyorsunuz.
Her zaman soğukkanlılığınızı korumayı biliyorsunuz.
Doğuştan bir lider ve iş insanısınız.

3 NUMARALI RESMİ SEÇENLER:

Siz dürüstsünüz.
Masum, ahlaki değerleri olan ve çabuk adapte olabilen bir kişiliğe sahipsiniz.
Etrafınıza çabuk uyum sağlıyorsunuz.
Dışarıdan utangaç görünseniz de arkadaşlarınız arasında konuşkan bir yapınız var.

Erdem sahibi bir insansınız ve hayatınızı buna göre yaşıyorsunuz.
İnsanlar hakkında doğru tahminlerde bulunuyorsunuz.
Bu yüzden etrafınızdaki insanlar sizin onayınızı almayı önemsiyorlar.

4 NUMARALI RESMİ SEÇENLER:

Siz güvenilir bir insansınız.
İnsanları önemseyen, kibar ve şanslı bir insansınız.
Doğuştan sahip olduğunuz içgüdüler sayesinde insanlara yardım etmeyi seviyorsunuz.
Sır tutmak konusunda sizden iyisi yok.

Uyum meraklısı bir insan olarak harika bir ara bulucusunuz.
iyi huyunuzdan dolayı insanlar sizinle arkadaşlık yapmayı seviyor.
Kişiliğinizle insanlara kendilerini iyi hissettirmeyi biliyorsunuz.

5 NUMARALI RESMİ SEÇENLER:

Siz zeki bir yapıya sahipsiniz.
Asil, zeki ve bilge bir karakteriniz var.
Her zaman zor tatmin olan, elinden gelenin en iyisine uğraşan birisiniz.
Bilgi açlığınızı doyurmak için sürekli kitap okumanız şaşılmayacak bir gerçek.

Bir filozof gibi her zaman hayatta büyük resmin peşindesiniz.
Kendiniz, arkadaşlarınız ve dünya için her zaman iç huzurun arayışındasınız.
İyi bir arkadaşsınız, fedakarlık yapmayı seviyorsunuz.

6 NUMARALI RESMİ SEÇENLER:

Kurnaz bir kişilik yapınız var.
Zarif, içine kapalı ve dahi bir karaktere sahipsiniz.
Her türlü bulmacayı çözmeye yatkın aklınız sizin en büyük silahınız.
Tartışmalarda veya genel yargılarda bir boşluk bulmakta başarılısınız.

Sizin için rahat ve huzurlu bir ortam her zaman çok önemli.
Kendi kendinizi geliştirmek konusunda tutkulu, duygularınıza gem vurmak konusunda başarılısınız.
Duygularınızı kontrol altında tutarak güçlü kalmak konusunda kararlısınız.

7 NUMARALI RESMİ SEÇENLER:

Sizi tanımlayacak kelime duygusal.
Güvenilir, popüler ve iyi bir gözlemcisiniz.
Derin düşünceli halleriniz sayesinde sık sık dalıp gidiyorsunuz.
Yaptığınız bir çok şeyi duygularınız kontrol ediyor.

Çok özel bir kişiliğe sahipsiniz, yaratıcı ve etkileyicisiniz.
Arada bir kabuğunuzdan çıkıp çılgınlıklar yapmaktan da çekinmiyorsunuz.
Şanslısınız ki çoğu insan bu çılgınlıklarınızı çekici buluyor.

8 NUMARALI RESMİ SEÇENLER:

Siz çok orijinalsiniz.
Eğlenceli, gezmeyi seven ama gerçekçisiniz.
Sorumsuz bir çılgın asla değilsiniz.
Ama özgür bir ruha sahipsiniz ve bunu her zaman gösteriyorsunuz.

Hareketli bir düşünce yapınız var, her gün sizin için bir macera.
Yine de düşünmeden adım atmayı sevmiyorsunuz.
Yine de etrafınızdaki insanları şaşırtmayı başarıyorsunuz.

9 NUMARALI RESMİ SEÇENLER:

Siz tam bir neşe kaynağısınız.
Hayalperest, barışçıl ve genç bir ruhunuz var.
İyimser, şefkatli biri olarak insanların içinde hep en iyi şeyleri görebiliyorsunuz.
Her zaman gülümserken etrafınızdakileri de gülümsetiyorsunuz.

Utangaç ve zeki birisiniz. Aynı zamanda çalışkansınız.
Komik bir kişiliğiniz var ama çoğu insan sizi anlamakta zorlanıyor.
İnce espri anlayışınız arkadaşlarınız tarafından yadırganabilir.


MURPHY KANUNLARI

MURPHY KANUNLARI

Yere düşen her şey ulaşılması en zor köşeye yuvarlanır.

Ne zaman arabamı yıkasam yağmur yağar, yağmur yağacağı için arabamı yıkamadığımda yağmur yağmaz.

Reçelli ekmek ne zaman yere düşse reçelli kısmı hep yere gelir.

Özür dilemek, izin almaktan daha kolaydır.

Uyuyan bir bebek, anne babası uykuya dalınca uyanır.

Bir şey tamir ederken elin tamamen yağlandığında burnun kaşınır.

İnsanların seni seyretme olasılığı düştüğün komik durum ile doğru orantılıdır.

Yanlış numara çevirdiğinde çevrilen numara kesinlikle meşgul değildir.

Patronuna lastiğin patladığı için geç kaldığını söylediğinde ertesi gün lastiğin gerçekten patlar.

Gırgır geçmeye başladığın anda patron kapıda görünür.

Sıkışık trafikte şerit değiştirdiğinde, terk ettiğin şerit daha hızlı akmaya başlar.

Duşa girip ıslandığında telefon çalar.

Birileri ile karşılaşma ihtimalin, görünmek istemediğin zaman en üst düzeydedir.

Bir makinenin çalışmadığını ispat etmen gerektiğinde kesin çalışır.

Kaşıntının şiddeti ulaşma zorluğun ile doğru orantılıdır.

Sinemada sıranın ortasında oturanlar salona en son girerler.

Ayağınıza tam oturan bir ayakkabı kesinlikle mağazadaki ayakkabıların en çirkinidir.

Herhangi bir şeyi beğendiğinizde derhal üretimden kaldırılır.

Birşeye ulaşmak istediğinizde ve ulaşamayıp umudunuzu kestiğiniz anda, bir yerden bir şekilde size gelir.

İşler yolunda gittiği zaman mutlaka bir terslik vardır.

Aradığınız şeyi baktığınız en son yerde bulursunuz. (Aranılan bir şey birkaç yere bakılarak bulunur ve bulma eylemi zaten en son bakılan yerde gerçekleşir.)

Herhangi bir bilgide sayılar çok doğru gözüküyorsa boşuna kontrol etmeyin, yanlıştırlar.

Bir teklifin gerçek olması güvenilir olmasını gerektirmediği gibi, güvenilir bir teklifin de gerçek olması gerekmez.

Telefon çalmasını beklediğin süreler boyunca çalmayacak, ancak başından ayrılıp başka bir işle meşgul olduğun anda çalıp seni bölecektir.

Siz sınavlara istediğiniz kadar çalışın, sonunda her zaman çalışmadığınız bir yerden çıkacaktır!

Ne zaman sınavlara çalışacak olsanız uykunuz gelir, sınavdan sonra uykunuz açılır.

Dakikalarca beklediğin otobüs sen tam sigara yaktığında gelecektir.

Sigara dumanı her zaman sigara içmeyen kişiye doğru gelir.

Barda sana yanaşan kız barın en çirkin kızıdır.

Çok zaman önceydi.

Çok zaman önceydi.
O kadar zaman önceydi ki zaman diye bir şey yoktu.

İnsanlar güneş doğup batıncaya kadar yaşıyorlardı hayatı.
Bir daha hiç olmayacakmış gibi dolu ve anlamlı.
Derken zaman diye üç parçalı bir şey icat etti insan.
Bir parçasına dün dedi,
Diğer parçasına bugün,
Öteki parçasına da yarın.
Sonra fesat karıştı zamana ve insan bugünü unuttu.
Dünü düsünüp pişman oldu,
Yarını düşünüp telaşlandı; ama işin ilginç tarafı
tüm telaş ve pişmanlıkları güneş doğup batıncaya kadar yaşadı.
Farkında olmadan rezil etti bu gününü.

Oysa yarın, bugüne dün diyor, dünde bu gün için yarın diyordu.
Bir türlü beceremedi. Bir eliyle yarına, diğer eliyle düne yapıştı.
Bu günü eline yüzüne bulaştırdı...
Mutsuz oldu insan.
Ve ne gariptir ki yarının telaşı da,
dünün pişmanlığını da hep bugün yaşadı;
ama bugünü hiç yaşayamadı...

OKUMAYA DEĞER !

OKUMAYA DEĞER !

Adam akşamleyin iş çıkışı eve geldiğinde evin bahçesinin karmakarışık olduğunu görmüş.
3 çocuk da bahçede çamurlar içinde oynuyormuş.Boş yemek kutuları ve içecekler etrafa saçılmış.Karısının arabası garaj kapısının önünde, bir kapısı açık ve yamuk halde parkeder durumdaymış.

Evin içine girdiğinde durum daha vahim şekle dönüşmüş.Girişteki halının bir kenarı kıvrılmış, havaya kalkmış ve abajur sehpanın üzerine devrilmiş.Salondaki televizyonun sesi sonuna kadar açık halde çizgi film kanalındaymış, televizyonun üzerine bırakılan yarısı içilmiş meyve suyu ha döküldü ha dökülecek vaziyetteymiş.

Oturma odasında yerler oyuncaklar ve çocuk elbiseleriyle kaplıymış.Mutfağa girdiğinde lavabonun sabah kahvaltısı bulaşıklarıyla dolu olduğunu görmüş.Ayrıca kırılmış bir bardağın parçaları masanın altında duruyormuş

Üst rafa yöneldiğinde merdivenlerdeki elbiseleri fark etmiş. Telaşla karısının başına kötü birşey gelmiş olabileceğini ya da hastalandığını düşünerek hızla koşmaya başlamış.

Misafir odasına girdiğinde karısını uzanmış halde kitap okurken bulmuş.Karısı kocasını görünce okuduğu kitaptan başını kaldırmış, hafifçe gülümsemiş ve gününün nasıl geçtiğini sormuş.

Adam cevaplamış:"Her zaman ki gibi! "
Ardından şaşkınlıkla sormuş:"Ne oldu bugün böyle?"
Karısı tekrar gülümseyerek;
-"Sen hergün eve geldiğinde bütün gün ne yaptın ki demez miydin.."
+"Evet"
-"Güzel... Bugün, her gün yaptıklarımı yapmadım sadece o kadar..."

HAYAT...

HAYAT...
İyi ki yapmışım dediğim şeyler var
Aynı zamanda keşke'lerimde ...
Engellemek istediğim başlangıçlar var.
Unutmayı yürekten dilediğim kişiler ve zamanlar...
... Unutamadığım, unutmayacagim DOSTlarim var.
Hayatımdan seneler çalan insanlar ...
Hafızamdan silmek istediğim görüntüler var, silemediğim..
Sözler var, duymamış olmayı dilediğim ama duyduğum.
Herseye ragmen isyan etmemek!!! Hiç birşeye hic bir zaman!..
Rabbim sınıyor ama merhametini de esirgemiyor bizden..
buna da şükürler olsun!..
Hala yüzümün gülümsemesini sağlayan sebeplerim var..